Sayfalar

26 Ocak 2011 Çarşamba

HATIRLAMAK LAZIM

Dünyada en az 2 kişi sizi uğrunuzda ölecek kadar seviyordur...

Dünyada en az 15 kişi uğrunuzda ölmese de sizi seviyordur...

Biri sizin gibi olamadığı için size çok imreniyordur...

Sizin bir gülümsemeniz, size bakan birçok yüzü aydınlatıyor...

Her gece birisi mutlaka uykuya dalmadan önce aklından sizi geçiriyordur...

Birisi için dünyalara bedelsinizdir....

Siz olmadan yaşayamayan en az 1 kişi var...

Siz sahip olduğunuz bütün özelliklerinizle kendinize özel ve eşsizsiniz..

Varlığından haberiniz bile olmayan biri, sizi seviyordur..

Dünyanın en büyük hatasını bile yapsanız, mutlaka bundan size yarayacak bir şey çıkar.

Bütün dünyanın size sırtını döndüğünü düşündüğünüzde, etrafınıza bir bakın...Belki de sırtını dönen sizsinizdir?

Bir şeyi elde edemeyeceğinizi düşünürseniz ona asla sahip olamazsınız.
Ama kendinize inanırsanız er ya da geç istediğinizi elde edersiniz.

İnsanların sadece iltifatlarını aklınızda tutun, kabalıklarını unutun.

Her zaman insanlara onlarla ilgili ne hissettiğinizi söyleyin, bilmelerini sağladığınızda kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.

BENİM İŞİM DEĞİL Kİ

Öykümüz
Herkes,
Birisi, Herhangi biri ve
Hiç kimse adlı dört kişi hakkında.
Yapılması gereken çok önemli bir iş vardı.
Ve
Herkes,
Birisi'nin bu işi yapacağından emindi.
Gerçi işi
Herhangi biri de yapabilirdi
Ama
Hiç kimse yapmadı.
Birisi buna çok kızdı.
Çünkü iş
Herkes'in işiydi.
Herkes,
Herhangi birinin bu işi
Yapabileceğini düşünüyordu
Ama
Hiç kimse
Herkes'in yapamayacağının
Farkında değildi.
Sonunda
Herhangi biri'nin yapabileceği bu işi
Hiç kimse yapmadığı için
Herkes,
Birisi'ni suçladı.

HAYATTA HİÇ BİR ŞEY SEBEPSİZ VE TESADÜF DEĞİLDİR

Bazen hayatımıza giren öyle insanlar olur ki; onların belli amaca hizmet etmek, bize bir ders vermek, kim olduğumuzu ya da olmak istediğimizi bulmamıza yardım etmek için bizimle olduklarını yüreğimizin derinliklerinde hissederiz.
Bu insanların kim olacağını asla önceden kestiremezsiniz; belki oda arkadaşınız, komşunuz, uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınız, sevgiliniz ya da belki de sadece göz göze geldiğiniz bir yabancı.
Her kim olursa olsun, o kader anında hayatınızın bir biçimde etkileneceğini bilirsiniz.

Bazen de hayatınızda öyle olaylar yaşarsınız ki; o anda bu olaylar size korkunç, acı dolu, haksız gibi görünür.
Ancak fırtına dindikten sonra; bütün bu olayların üstesinden gelmemiş olsaydınız, asla potansiyelinizin, gücünüzün, azminizin ve yürekliliğinizin farkına varamayacağınızı anlarsınız.

Her olayın bir gerçekleşme nedeni vardır. Hiçbir şey tesadüfen, kötü ya da iyi şans nedeniyle gerçekleşmez. Hastalık, yaralanma ve deneyimsizlikler, ruhumuzun sınırlarını test eden olaylardır.

İster olaylar, ister hastalıklar, ister ilişkiler olsun, bu küçük testler olmasaydı hayat hiçbir yere varmayan düz ve sıkıcı bir yol gibi uzayıp giderdi. Güvenli ve rahat, ancak boş ve amaçsız. Yaşamınızı, başarılarınızı ve düşüşlerinizi etkileyen insanlar, kimliğinizi yaratan insanlardır.

Kötü deneyimler bile birilerinden öğrenilebilir. Bu dersler en zor, ancak büyük bir ihtimalle en önemli olanlardır.

Eğer biri sizi kırar, ihanet eder ya da üzerse, size güveni ve kalbinizi açtığınız birine karşı dikkatli olmayı öğrettikleri için onları affedin. Eğer biri sizi severse, siz de bunun karşılığında onu koşulsuz sevin; sadece onlar sizi sevdiği için değil, size sevmeyi ve onlar olmadan göremeyeceğiniz ya da hissedemeyeceğiniz şeylere kalbinizi ve gözlerinizi açmanızı öğrettikleri için. Her günün tadını çıkarın. Her anın değerini bilin ve belki de tekrar yaşayamayacağınız bu andan alabileceğiniz en fazla şeyi almaya bakın.

Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun, onları dinleyin, Aşık olun, zincirlerinizi kırın ve gözünüzü zirveye dikin. Başınızı dik tutun, çünkü bunun için her türlü hakkınız var. Kendinize büyük bir insan olduğunuzu tekrarlayın ve kendinize inanın. Eğer kendinize inanmazsanız, hiç kimse size inanmaz. Hayatınızı nasıl istiyorsanız öyle şekillendirebilirsiniz.

Kendi özgün yaşamınızı yaratın, dışarı çıkın ve onu yaşayın!

UNUTMAYIN; OYUN BİTTİĞİNDE ŞAH VE PİYON aynı torbaya konur.